25 Kasım 2014 Salı
Narinlik, hoşgörü, iktidar, vs.
Celal Tan ve ailesinin aşırı acıklı ailesi filminde bir sahne var. Kör bir adam var, kimse sevmiyor, ama müsamaha gösteriyor herkes, çünkü adam kör. En sonunda kör sinirlenip "Size neler yaparım" tadında konuşunca masada oturanlardan biri ona "Ne yapabilirsin lan amına kodumun körü" diyor. Toplumumuzun hoşgörüsünden bahsedilirken bu sahne gelir aklıma. Hoşgörülüyüm demek hoşgördüğün kişiye haddini bildirmektir. Erdoğan kadınların narin yapısından bahsedince de bu geldi aklıma. Mesele şu; bir adam neden kadınların narinliğini vurgular? Narin, korunması gereken demektir ve eğer koruyacak sahibi yoksa "sana bunun hesabını sorcam" diyen kadına "ne yapabilirsin lan ... karısı" denir, deniyor; kadınlar öldürülüyor. İkinci olarak siz bir köre "sen körsün, şu şu işleri yapma" diyemezsiniz. Yapamayacağı bir işse zaten o işi istemezsin, "yaparım" dediği halde yapamayacağını söylersen ayrımcılık yapmış olursun. Kadınların da hangi işleri yapıp yapmayacağını da kadınlar belirleyebilir. Kadınlar hangi işi yapabilir sorusu için kadınlara kulak vermeden konuşmak ayrımcılık dahi değil; saygısızlık, edepsizlik. Eğer kulak verdiği kadınlar var denirse o zaman edepsizlik değil ayrımcılık yapmış diyebilirim. Neticede bu konuda narinlik vurgusunun "eşit değildir" sözünden daha büyük bir tuzak olduğunu düşünüyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder