7 Ekim 2014 Salı

"Bizim için Esad'la IŞİD bir"

"Bizim için Esad'la IŞİD bir" diyen hükümet yalan söylüyor.

1) Esad muhaliflerine destek verildi, IŞİD muhaliflerine verilmiyor. Hükümet bu farkı açıklamakla da yükümlü.

2) Esad'la ÖSO arasındaki savaş bir iç savaştı, IŞİD ise Kobané'yi işgal etmek için savaşıyor (bu bir olgu, kimin haklı olduğu meselesinden önce geliyor). Aşağıdaki fotoğrafta görülen de budur. Bir Kürt militan yoldaşlarına yemek almak için geldiği aşevinde annesiyle karşılaşıyor. Bir tarafta anneleri, babaları ve kardeşlerinin yaşadığı toprağı savunanlar, diğer tarafta hiçbir bağlantısı olmadığı topraklara zor kullanarak girmeye çalışanlar var. Bu kadar zalim olabilmelerinin gerçek anne, baba ve kardeşleriyle ilişkilerini sürdürmemeleriyle de ilgisi vardır belki: bir aile kardeşliğinden ziyade bir çete kardeşliği söz konusu- suç ortaklığına, kötülüğe, birinin kafasını keserken -belki tecavüz ederken- birbirinin suratına bakıp gülebilmeye dayanan kötü adamlar dayanışması. 

3) İkisi aynı olamaz, mümkün değil. Kobané çatışmaları tamamen Türkiye sınırı üzerinde meydana geliyor. Şam'daki çatışmayla Kobané'deki çatışmayı aynı görmek, Suriye'deki çatışmalarla Nepal'deki çatışmaları aynı görmeye benziyor: Suriye'de savaş yaşanırken Nepal'le ilgilenirseniz, bu ancak Suriye'yi önemsememek anlamına gelebilirdi. Kobané'nin önemsenmemesi, ayrıca sınırın bu yakasında kalan akrabalarının önemsenmemesi anlamına da geliyor. 


Bunun dışında IŞİD askeri bir tehdit, PYD ise siyasi bir tehdit. IŞİD güvenilmez bir müttefik, açık. Siyasi hedefleri, yani herkesi kendi İslam anlayışlarına uymaya zorlamak, buna uymayanları korkutarak, bağırtarak ve zulmünü ekranlarda göstere göstere kaçırmak; ancak savaşla, askeri bir yolla uygulanabilir. PYD ise Ortadoğu'daki çıkmaza karşı tek modelin Türkiye olmadığını gösteriyor. Küçücük bir kasabanın gerçek demokrasi ve laiklik deneyiminin kimse tarafından kaldırılamayaşının sebebi budur. Sebep, PYD'nin "sana yardım etmemi istiyorsan ne diyorsam anında yapacaksın" şantajını yerine getirmemesidir. Türkiye o kadar siyasetsiz ki, askeri bir tehdidi siyasi bir tehdide tercih ediyor. 


IŞİD yetkilisinin belirttiği üzere, ABD'nin IŞİD'in boşaltılmış kamplarını bombalayarak şov yapmasının sebebi de benzer. Bu küçük kasaba, Batı'nın gerçek eleştirisi. Batı IŞİD karşısında ne yapacağını biliyor: onlarla savaşılacak. Onlarla savaşan laik demokratik Kürt kuvvetleri hakkında ne yapacağını ise bilmiyor. Çünkü onlar özgüçlerine dayanarak, daha da önemlisi kendi tercihleri doğrultusunda hareket etmek istiyorlar. Bu anlamda egemen güçlerin çıkarları -IŞİD'den yana değil elbet- ama bu yeni devrimci siyasi deneyimin de yıpranmasından yana. Değerleri IŞİD'e karşı duruyormuş gibi davranmayı gerektiriyor, o yüzden -miş gibi davranıyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder