2 Ağustos 2014 Cumartesi

Bir spor muhabirinin ölümü

Sabah Gazetesi fotomuhabiri Erkan Koyuncu, Galatasaray Florya Metin Oktay Tesisleri’nin demir kapısına sıkışarak hayatını kaybetti: Çalışırken öldü. Daha önce Doğan Haber Ajansı çalışanları Cem Emir'le Sebahattin Yılmaz da Van'da kaldıkları otelin depremde yıkılması sonucu hayatlarını kaybetmişti. Basın maden fark etmiyor, insanlar çalışırken ölüyor. Sorumluları araştırılmadığı sürece bu ölümler "kaza" olarak sunuluyor. 

Kapıya sıkışmak ne demek? Nasıl bir insan kapıya sıkışıyor? Sizce bu tesise giren kimler kapıya sıkışarak ölebilir? Mesela futbolcuların başına böyle bir şey gelebilir miydi? Bu olayın bir futbolcunun kulüp yöneticisinin vs. yakınının başına gelmemesinin bir tesadüf olduğuna inanmamız mı gerekiyor? Ölenin bir basın emekçisi olmasının, oraya girip çıkan en önemsenmeyecek insanlardan biri olmasıyla bağlantısız olduğuna mı inanmamız gerekiyor? (Ölen bir top toplayıcısı da olabilirdi, ama futbolcu olamazdı) Mekan gazetecilerin giriş çıkışına göre düzenlenmemiş mi/bu hesaba katılmamış mı? Basın kuruluşları çalışanlarının gönderdikleri yerdeki akıbetinden sorumlu değil mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder