HDP seçim bildirileri dağıtırken beklediğimden iyi bir ilgiyle karşılaşıyoruz. İnsanlar meraklı, ilgileniyor. Yoldan geçenler her zaman olduğu gibi bazen ilgileniyor bazen ilgilenmiyor ama ilgilenenler daha çok ikna edilmeyi istiyor; ilginç olan bu. Çünkü kendi çevrelerine HDP'ye oy verme çağrısı yapacaklar, bunun için argümanlarının artmasını istiyorlar. Mendil satan teyze oyunu Demirtaş'a, Türk bayrağı satan abi oyunu HDP'ye vereceğini söyledi (seçim anketlerinde lidere-partiye oy oranlarını ölçebilecek bir soru da anlamlı olabilirdi). CHP bildirileri dağıtan bir çocuk geldi, "Abi bizim de oyumuz HDP'ye ne yapalım ekmek parası işte," dedi. Beşiktaş'ta değil de AKP bölgesinde çalışsak profesyonel olarak bildiri dağıtan AKP'li çocuklardan da benzer sözler duyabilirdik diye düşünüyorum. Bu manzaranın üstüne İzmir mitingindeki HDP mitingi kalabalığını görmek anlamlı oldu.
Neticede diyeceğim şu, diğer bütün partilerin oy alacağı çevreler sınırlı ama Türkiye'de yaşayan herkesin HDP'ye oy vermek için bir sebebi bulunabilir- yeminli düşmanlarının bile. Tarih en büyük görevleri hep bir takvime sıkıştırıyor ne yazık ki, vaktimiz sınırlı. Başkanlık referandumu iklimini Erdoğan yarattı ama bunu teşhir eden HDP oldu, artık AKP'liler dahil herkesin HDP'ye ihtiyacı var. Dün Diriliş Postası gazetesini okudum, daha önce Hakan Albayrak yazısını okumuştum. Albayrak özetle "dinsizlerle yan yana gelmeye utanmıyor musunuz?" diyor, AKP'ye oy vermenin tek gerekçesi bu eski antikomünist argüman. Ortadoğu'da büyük siyasi hedeflerden bahseden Diriliş Postası Türkiye'ye gelince siyasetten değil hizmetlerden bahsediyor (emekçilerin uğruna ölüme gönderildiği hizmetler. Kömür yardımı için "Onlar konuşur AK Parti yapar" demeye utanmışlar en azından. Köprüleri kimin yaptığını öğrenmek için de inşaatlarda toplu katliam mı gerekecek).
İmanlı AKP'lilerin para yiyici AKP'lilerden hiçbir farkı kalmamış, çünkü Erdoğan kendisini eleştiren kimseye AKP'li olma hakkını tanımıyor. AKP eleştirileri yüksek sesle söylenemiyor: ortalık bayağı övgülere kalıyor. Hiçkimse için "zaten HDP'ye oy vermez" diyemeyeceğimiz bir dönem bu. HDP'ye kesinlikle oy vermeyecek olanlar hâlâ çoğunlukta elbette, ama bu kesinliğin bir yıl öncesine göre nasıl azaldığını anlamadan tarihsel dönüşümler anlaşılmıyor. Geriye barajı aşan bir şeyler kalacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder