13 Nisan 2017 Perşembe

Referandumdan önce son söz: Hayır kazanmıştır!

Şunu not düşmüş olayım: Hayır kazanmıştır! Bunu evet veya hayır çıkacağından bağımsız olarak söylüyorum. Hayır'ın sesi hiç çıkmasaydı %60'ın üzerinde evet çıkması mümkündü, özellikle İstanbul'da yükselen #hayır, önümüzde tek seçenek olmadığını gösterdi. İlk baştaki umutsuzluk, bildiri uzatılınca "hayır diyeceğim ama evet çıkar"lar yavaş yavaş "ben zaten hayır diyorum"a ve en son "tabii ki hayır"a, "kazanacağız di mi?"ye dönüştü. Biraz arkamızda bir çocuk reklam bildirilerini insanlara "hayırlı sabahlar" diye uzatmaya başladı en son ve bu taktiği tuttu:) İki ay içindeki bu değişimi bizzat, neredeyse her gün çeşitli şekillerde hiç tanımadığım insanlarla hayır'ı konuşurken gözlemledim. Önce "hayırlı sabahlar"a farklı kesimler de gülümsemeye başladı, bu daha sonra yukarıda da yansımasını buldu: Etyen Mahçupyan ve Fehmi Koru açıkça hayır diyeceklerini söyledi (Abdullah Gül de Fehmi Koru'ya söyletti.) 

Erdoğan'ın "hayır diyenler terörist" sözünün tutmaması ve "biz hiç terörist demedik" sözüne çark etmesi de hayır'ın sahipsiz olmadığının ispatı. 


En başta, hayır'ın çıkacağına inandığımızdan değil, başka hiçbir seçeneğimiz kalmadığından yüksek sesle hayır dedik aslında. Bu eylem kendi umudunu üretti. 15 Temmuz'dan sonra biz de Erdoğan'a "he" demekten başka seçenek kalmadığını, toplumun sindiğini düşünüyorduk. Gördük ki toplum sinmemiş. %50 +1-1'le kazanılacak veya kaybedilecek bir referandum var önümüzde. Hayır çıkacağına inanıyorum ben ama olmayabilir de. "Evet" çıksa da "hayır" çıksa da bu toplum sinmedi, hayır'ın bir sahibi var ve ne çıkarsa çıksın toplum bu kadar kutupsallaştırmayla yönetilemez. Ne çıkarsa çıksın, yürünecek yol var, 15 Temmuz Suistimali'yle toplum sinmemiş. Doğrudur, Erdoğan evet çıksa da hayır çıksa da durmayacak, bizim de yürünecek yolumuzun olduğunu bilmek önemli.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder