27 Haziran 2015 Cumartesi
Erdoğan'ın zenciliği
Erdoğan yine "Türkiye'nin zencisiyiz" demiş. Gerçi Bahçeli bundan da memnun olmamış, "Türk'ün zencisi mavisi beyazı olmaz" demiş ama ben Erdoğan'ın gerçek zencilerle ilişkisini gösteren başka bir olay hatırladım: Erdoğan'ın Türkiye başbakanı olarak Mandela'nın cenazesine gitmemesi. Zenciliğe ucundan bucağından bulaşan bir ülke lideri, iki eli kanda değilse o cenazeye gitmeliydi. Bir gün ABD başkanı ölürse koşa koşa gideceksen, siyah özgürlük mücadelesinin en önemli figürlerinden bir devlet başkanının cenazesine gitmemen ne anlama geliyor? "Alevilik Ali'yi sevmekse ben en büyük Aleviyim" dediğin gibi, "Acı çekmek zencilikse zenciyiz ikimiz de" demekle olmuyor o iş. Hadi, diyelim ki zencisin, sözlerini Mısır'ı işgal ederken "Müslümanlık Hz. Muhammed'i sevmek ve Kur'an-ı Kerim'e hürmet etmekse ben size hükmeden Memlüklerden daha Müslümanım," diyen Napolyon'un işgalci ayarcılığıyla aynı kaba koymayalım. Bu durumda bile beyazlara tapan bir siyah tablosu çıkıyor. Bu da Malcolm X'in tarifiyle tarla kölesi değil bir ev kölesi olmak demek oluyor; ev sahibine hizmet etmekten apartmanların alt katlarını, Kuzeybatı'ya hizmet etmekten haritaların Afrika'sını görmeyen bir zencilik. Beyazlardan itibar görmeyi siyahlardan itibar görmeye tercih eden bir zencilik.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder