1 Aralık 2014 Pazartesi

Turkcell'in esnaf kampanyası

Turkcell'in "haydi esnafa" kampanyası ilginç geldi. Gezi'nin ardından çıkan hareketlerden biri de "Beyaz yakalılar bişi yapsa" isimliydi. Bu hareketin başlangıç noktası "esnaf dostum" lafzıyla AVM'lerden uzaklaşıp esnafa yaklaşmaktı; ihtiyaç sahipleri için esnaflar belirleniyor, insanlar bu dükkanlara yöneltiliyordu filan. Hareketin içinde Turkcell çalışanları çoktu galiba. Bu hareket önce büyüdü, sonra AVM'lere karşı tavırsızlaştı yavaşça, "esnafa da bir iyilik yapalım" kampanyasına dönüştü, içindeki insanlar azalırken Turkcell bu tavrı önce bir kampanyaya dönüştürdü, sonra da kaptı. Bu kampanyanın yaratıcılığı, Turkcell'in soğurmayı becerdiği dinamizminden geliyor. "İyilik" kavramı piyasadan çıkmaz, piyasa "iyilik" üretmez. Ama "iyilik" ve tüm değerler piyasa tarafından kapılabilir, paraya dönüşebilir. Burjuvazi egemenliğini sadece üreticileri ürettiklerinden kopartarak ürünlere el koymak suretiyle tesis etmiyor, fikirleri ve tüm değerleri (iyilik, güzellik, vs.) o fikri/ değeri üretenlerden kopartarak kendine mal etmek suretiyle de bunu yapıyor. Bugün bir yandan şirketlerin doğrudan yaptığı iyilik kampanyaları, diğer yandan profesyonelleşen iyilik olarak yorumlanabilecek STK sektörü bu bağlamda okunabilir. Profesyonelleşmiş iyilik (gerek devlet, gerek STK, gerekse şirket biçiminde), kötücülleşmiş toplumun garantisidir, bizi tüm sorumluluklarımızdan arındırır, sorumsuzluğumuzu örgütler. Genel bir iyilik söylemi sayesinde, mahallelerde iflas eden esnafın kapattığı dükkanlara açılan Turkcell merkezlerine rağmen şirket, büyük sermayeye karşı durmaya çalışan esnafın yanında "iyilik" "komşuluk", "mahalle" söylemleriyle durabiliyor böylece.

Turkcell reklamı: Esnaf seni affeder mi?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder