Erdoğan yaşam tarzına müdahale ediyor tabii ki, tartışması bile abes. ama o bunu söyleyerek kendini savunmuyor, aksine siyasi tartışmaların zeminini belirliyor. O yüzden müdahale ettiğini ispat etme çabasının onun işine yaradığını (Erdoğan'ın bu çabayı öngörerek konuştuğunu) düşünüyorum. Müdahale edildiği ispat edilse ne olacak ki: Karşıtları çok müdahale ettiğini, yandaşları ise az bile müdahale ettiğini savunacak. Zaten Erdoğan'ın da göndermesi buraya: çok tahammüllü davrandıkları, sabırlarının zorlandığı, vs. Böylece toplumun ikiye bölünmüşlüğüne yaslanan Erdoğan iktidarı pekişiyor. Ayrıca "yaşam tarzı" kavramının politik ihtivası muhafazakar; belli bir yaşam tarzının muhafazakarlığa aykırı olması hiç fark etmez (sözgelimi "farklı yaşam tarzlarının bir aradalığı" Batı tarzı muhafazakarlığın alametifarikası). Aynı yaşam tarzına sahip insanların bir aradalığı, bir cemaatten başka ne olabilir? Erdoğan'ın bu söyleminin başarısı tüm siyaseti "yaşam tarzı" bağlamında sıkıştırabilmesi. Böylece toplum birbirine değmeyen cemaatlerin bir aradalığı olarak kurgulanıyor (Thatcher siyasetinin devamı) ve aralarında tek bir ortak bağ, devlet kalıyor. Yaşam tarzı siyaseti, hayatımızı ve dünyayı değiştirme potansiyeli içermiyor, sadece bir savunma pozisyonu. Kürtajın bile "yaşam tarzı" bağlamında konuşulduğuna tanık oluyorum, hem de savunanları tarafından. Kadınlar on yıllardır kürtajın kadının bedeni üzerindeki egemenlik hakkının bir parçası olduğunu söylüyorlar. Yoksa, kürtaj yapmak diye yaşam tarzı mı olur allahaşkına? Hakikaten de kürtaj azalsın, korunma yöntemleri artırılsın, yaygınlaştırılsın, falan filan. Ayrıca fiiliyatta 80'lerde alt sınıfın sıklıkla kullandığı bir yöntem olan kürtaj, 2000'lerde "yaşam tarzı" kelimesiyle orta sınıf sapkın yaşam tarzının bir tezahürü haline çevriliyor; aynı zamlandıkça orta sınıfa mal olan "alkollü yaşam tarzı" gibi. "Özgürlük" orta sınıflaştırılıyor, sapkınlaştırılıyor, alt sınıflar birbirine haset ve kin duymaya çağrılıyor. Bu "yaşam tarzı" tuzağı faşizm tehdidini de içeriyor. bizim "haklar" mücadelesinin altını doldurmamız gerekiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder