Sınır tanımayan leopar

Diyarbakır'da leopar çıkmış, haberi televizyonda şöyle veriliyor: "Türkiye'de leopar yok, İran'dan geldiği tahmin ediliyor". Türkiye'de yok, İran'da var ne demek? Leoparlar bir dağda, bir ormanda, bir nehir kenarında, vs. yaşar, bir ülkede yaşamaz. İki ülkenin sınırı o kadar doğal ve coğrafi bir gerçeklik olarak kabul edilmiş ki, bir leopar için geçerli olduğu ve sınırın bittiği anda leoparın duracağı zannediliyor sanıyorum. Bir hayvanın yaşadığı belli bir çevre vardır, bu çevre genişleyebilir, daralabilir ama hayvanlar bizim gibi sınır denilen bir çizgiyi geçmez. Bırak hayvanı, ölüm tehdidi altında olan (savaştan veya açlıktan kaçan) bir insan için bile sınır, sizin zannettiğiniz gibi bir şey değildir, aşılması gereken teller ve silahlı adamlardan ibarettir. Yaşasın sınırı kaçak geçen leoparlar, bizim de sınırlı yaşamak zorunda olmadığımızı gösteriyorlar

Başkasının yarasından zevk almak

Gerçeğin ne olduğu beni hiç ilgilendirmiyor. Zira Yükselir'in bu sözlerini değil sarf etmek, bundan etkilenmek bile kötülüktür, "kötü fikirlerden etkilenmek kötülüktür". -velev ki doğru söylüyor olsun- bir insana intihar ettiğini hatırlatmak ne anlama gelir? Bu noktada artık kötülükle değil, kötülük biçimiyle ve yoğunluğuyla başa çıkmak gerekiyor. İnsanların içinde bunu söylemek, "Bu kadın ölümü hak etti. daha önce de ölmeyi denedi ama başaramadı," demek, gerçekte ne anlama gelir? Bu, öldürmekten daha zalimce. Başkasının yarasını göstermekten zevk almak... Bu noktaya gelmek düşmanını öldürme fikrinden daha azap verici. Bu noktadan işkenceciliğe çok kısa bir yol var. Çünkü karşındakini etkisizleştirme, onu kendin için tehlikesiz hale getirme gereğinden sonra bir eşik aşılmış, onun güçsüzlüğünden, kederinden, ızdırabından zevk alınmaya başlanmış. Gerekiyorsa insan insana düşman olsun, olacak. ama Allah kimseyi düşmanına karşı bu kadar zalimleştirmesin. İnsanlık diye bir şey olacaksa, düşmanlığı ortadan kaldırmakla değil, bu zalimliğin hududunu çizmekle olacak diye düşünüyorum

Sevilay Yükselir'in Şafak Pavey yorumu